Gurudwara Yoga

Bizim anlayışımıza göre yoga yapılacak bir şey değil, yaşanacak bir şeydir.

7/31/20255 min oku

silhouette of person standing on seashore during sunset
silhouette of person standing on seashore during sunset

Kurucusu Nazmi Gurudwara'nın kendi tinsel yolculuğunda öğrendiği Hatha, Sivananda, Entegral ve Yin Yoga stillerini kendi deneyimleri ile eklektik bir biçimde birleştirmesi sonucu oluşmuştur.
Son derece yumuşak, akıcı, açık ve çok derine erişen bir yöntem olarak gelişmiştir ve öğrencilerinin yaşamlarında istedikleri değişimleri yapabilmelerine ve kendilerini tanımalarına yardımcı olur.

Bizim anlayışımıza göre yoga yapılacak bir şey değil, yaşanacak bir şeydir. Amaç, yoga derslerindeki farkındalığımızı hayata aktarmak olmalıdır. Derslerde yapılan duruşların amacı fiziksel bedenimizdeki faydaların yanında nefesimizi ve hayata karşı duruşumuzu da değiştirmek ve dönüştürmektir.

YOGA bir din, politik bir hareket veya dogma anlamına gelmez, O, tüm kültürlere, inançlara, ırklara saygı içerisinde olarak bireysel iç yapının, evren ile tüm seviyelerde ve tam olarak birleşmesidir. Sanskrit dilinde de YUG kökünden türemiş olan YOGA, " bütünlük", "bir olmak" anlamına gelir.

Yoganın bir felsefesi vardır ama kendisi bir bilim ve sanattır. Çünkü felsefe "Niçin?" sorusunu sorar Yoga ise "Nasıl" sorusunun cevabını arar ve "Nasıl?" sorusunun cevabı, bir tekniktir. Yoga bilinçli olarak kendimize, özümüze dönüş tekniğidir. Yogada asıl olan iki teknik vardır: Disiplin ve bağımsızlık.

Yogada hedef beden gibi gözükse de asıl hedef zihni dinginleştirmek, duyuları sakinleştirmek ve dengedir. Yoga bir grupla yapılsa da bireyseldir ve ne kadar insan varsa o kadar yoga vardır.

YOGA yolu ile varlık mikrokozmik yapısını, makrokozmosla, evrenin en üstün olanaklarını kullanmak sureti ile birleştirir ve evrensel sübtil enerjileri en mükemmel şekilde kullanır. Bu birleşme ile kişi mikrokozmosunda, makrokozmosu tam olarak bulabilme kabiliyetine sahip olur. Böylece tüm evren küçültülmüş ölçekte varlık içinde hissedilir. Bu da makrokozmosta bulunan her şey mikrokozmosta da bulunur demektir.

YOGA, hareket ile bilginin aynı anda dengelenerek kullanılmasına bağlı mükemmel harmoni sistematiğidir ki uygulayıcıya, gerek fiziksel ve gerekse ruhsal planlarda, sağlıklı, dengeli ve aktif bir yaşamın gereği için bundan sonra nasıl hareket etmesi gerektiğini, öğretecektir. Bu şekilde varlığın tüm planlardaki tekamül süreci hızlanacak, gerçek ve mutlak mutluluğun kapıları açılacaktır. Varlıksal tekamülde hızlanma, onun tüm olgularının tam bir uyum ve denge içinde olmasına bağlıdır. YOGA uygulamaları bu içsel denge ve uyumu derin huzur ve sonsuz sevgi ile varlıkta ortaya çıkartır böylelikle üst benliğe ulaşılır.

Bundan binlerce yıl öne yükselmiş üstatlar tarafından koyulan YOGA prensiplerinin bu günün standart yaşamsal problemlerini çözmüş olduğu görülmektedir. YOGA günümüzün insanlık dertleri olan günlük gerilim, stres, sinirsel sıkıntılar, bedensel dinçliğin azalması, erken yaşlanma, hafıza problemleri ve benzeri daha pek çok olumsuzlukları alt edebilmede kesin bir yoldur, işin güzel yanı bu çözümde kişi meseleyi bizzat kendisi halleder, bu da uygulayıcıya kendine güven ve üstün seviyedeki kabiliyetlerinin farkındalığını getirir. Günümüzde pek çok olimpiyat takımının ve özellikle astronot ekiplerinin yoga çalıştırıldıklarını biliyoruz. Bu da bize YOGA’nın tanımlanmış bir pozitif bilim olduğunu göstermektedir, YOGA yalnızca felsefi, fiziksel ve ruhsal çalışmalar manzumesi olarak değil bir bilim olarak değerlendirilmektedir. Tüm bunlardanda anlaşılabileceği gibi YOGA sistematiği, insanın paranormal güçlerini geliştirip, zihin ve bedenin evrensel şartlara mükemmel uyumunu sağlayarak, kişiye sıra dışı bir hayatiyet vermektedir.

YOGA çalışmaları ile yorgunluk, bıkkınlık süratle terk edilir; beş dakikalık bir derin YOGA gevşemesi (SHAVASANA) ile saatlerce süren uykudan daha fazla fayda elde edilir. Öte yandan YOGA gerek vücudun ve gerekse zihnin zamansız ve erken yaşlanmasını engeller. Muntazaman YOGA çalışan bir kişi, sağlıklı, güçlü ve dinamik bir beden ve şuura sahip olarak yaşamını uzatma şansına kavuşur...

İnsanoğlu, tam olarak nasıl kullanacağını bilmediği, son derece güçlü, çok karmaşık ama o denli de mükemmel bir bilgisayara sahiptir; beyin.... normal bir insan bu inanılmaz potansiyelin yalnız yüzde dördünü kullanır, YOGA beyinsel faaliyetlerin en üst seviyelerde kontrol edilmesini temin eder böylece bu mükemmel parçamızı en iyi şekilde kullanmayı öğreniriz. Gene muntazaman uygulanan YOGA çalışmaları ile vücutta bulunan gereksiz yağ vs gibi dokular ortadan kalkar, bedensel ağırlık o vücudun ihtiyacı kadar olur.

YOGA çalışmalarının yaşı yoktur. Her yaştaki insan rahatlıkla uygulamaları tatbik edebilir. Tecrübeler, YOGA'nın yaşlılarda daha da çarpıcı olduğunu göstermiştir, zira onlar daha sabırlı, daha çok dinleyebilen bir yapıya sahip olarak, yaşamış bulundukları tecrübeler ile hayatın gerçeklerini bilmektedirler.

Tam bir disiplin ve sabırlı bir YOGA çalışmasının neticeleri, yaş, din, ırk cinsiyet vs. gözetmeksizin adım adım ama kesin olarak alınır. Özellikle yaşlılarda daha keskin bir dimağ elde edilir...

YOGA, diyet, iç temizlik, nefes egzersizleri ve zihin kontrolü gibi yöntemleri ile tüm yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırır. YOGA çalışmaları ile şu paha biçilmez değerlere ve avantajlara sahip olunur:

Çok kısa bir zamanda, gerçek, derin bir YOGA gevşemesi elde edilmesi, Fiziksel yapının sürekli genç, dinç ve diri kalması, NADİ’ler adı verilen vücut içi ve çevresini saran sübtil enerji kanallarının ve sinir yollarının açılması, alışılagelmişin dışında, mükemmel ve üstün bir iç ahenge kavuşulması ile gelinen bu dengelilik halinde fiziksel, zihinsel ve ruhsal yapının tekamül sürecinin hızlanarak üstün seviyelere ulaşılabilmek.

Bilerek veya bilmeden, tüm insanların temel arzusu, sonsuz ve gerçek mutluluğa ulaşmaktır. Gerçekte bu mutlak mutluluğa ulaşmak, insanın sahip olduğu yeteneklerini tam olarak kullanabilmesine bağlıdır. İnsanoğlu bu mutluluğa, fiziksel, ruhsal ve zihinsel yönlerini tatmin ederek ulaşacaktır. Bu sonsuz mutluluk seviyesine ulaşmış kişi üstadların ve büyük yogilerin de söyledikleri bir kuralı ispatlamış olur; bu da gerçek ve kalıcı mutluluğun geçicilik esasına dayanmadığıdır. Gerçek mutluluğa ancak her yaratılmış varlığın özbenliğinde bulunan ilâhî köken öğrenilerek ulaşılır. Bu ilâhî köke, bu yüce gerçeğe pek çok isimler verilmiştir. Bunlardan bazıları Öz, Asıl tabiat, Brahman; Kozmik bilinç, Sonsuz, O... daha pek çok sıfat ile geliştirmek mümkün fakat dikkat edilirse bu isimler sonsuz olduğuna göre bunlara ulaşabilme de ancak sınırlı kişiliğimizin ötesine geçebilmekle olabilir...

Yoga sistemine göre, hislerin, aklın ve zihnin mükemmel bir şeklide gelişmiş ve uyum içinde çalışıyor olması ve bedenin de buna uygun bir performans içinde bulunması gereklidir. Ancak bu düzeydeki bir insan yeteneklerini tam, kusursuz ve eksiksiz olarak kullanarak kendi sınırlarını aşabilir ve ilâhî sonsuz mutluluğa ulaşabilir... bunu ancak ve bir tek kendisi yapabilir.