Himalayaların mağara manastırlarında büyüdüm ve eğitildim. Benim “ailem” ustamdı; annem ve babam öldükten sonra üç yaşından itibaren beni büyüten büyük bir bilgeydi. Ustam benim için hem annem hem de babamdı ve hayatım boyunca, böylesine tam ve bütün bir sevgi ile özveri sergileyen hiç kimseyle tanışmadım. O benim iyiliğim için mümkün olan her şeyi yaptı ve karşılığında kendisi için hiçbir şey almadı.
Bazen, ona olan minnetimi gösterebilmek adına verebileceğim hiçbir şeyim olmadığı için üzülürdüm. Sevgimin bir göstergesi olarak benden bir çiçek bile almayı kabul etmezdi. Ustam, benim için koşulsuz sevgi ve fedakarlığın yaşayan bir göstergesiydi. Onunla eğitimim boyunca, sevgisini ben büyüdükçe değişen, pek çok farklı şekillerde ifade etti. Hayatta edindiğim ne kadar iyilik varsa, aslında ona aittir. Beni tümüyle kabul edebilen, ama aynı zamanda düzeltilmeye ihtiyacım olduğunda da dürüst ve sert olabilen mükemmel bir ebeveyndi.
Spiritüel yolu içtenlikle takip edenlerin çoğu ebeveynlerdir.
Küçük bir çocukken, bazen bir baş belası olabiliyordum; onun dikkatini çekmek istediğimde şımarır, o meditasyonun derinliklerindeyken dikkatini dağıtırdım. Ama o, beni sevgiyle eğitmenin sorumluluğunu kabul etmişti. Bu sevgi dolu ilişki, hayatımın temelini oluşturdu. Ebeveynlerin çocuklarına, onların hayat yolculuklarında rehberlik ve yardım etmelerindeki büyük gücü, işte bu şekilde anlayabiliyorum.
Spiritüel yolu içtenlikle takip edenlerin çoğu ebeveynlerdir. Bu rolün yaşamda bu kadar büyük önem taşımasının sebebi sadece çocukların gelecekteki iyilikleri için değil, aynı zamanda evlilik ve ebeveynlik sorumluluklarını üstlenmenin ebeveynler üzerinde de önemli etkiler barındırmasıdır.
Bazı insanlar, ruhsal gelişimlerinin bir parçası olarak kabul ettikleri görev ve zorlukların önemini bilerek, evlilik ve ebeveynliğin getirdiği sorumlulukların altına büyük bir bilgelikle girerler. Diğerleri, bu görevin esas anlamı hakkında çok az içgörüre ve anlayışsa sahiptir. Evliliğin ve ebeveynliğin, kendilerini mutlu edecek ve onların duygusal arzularına tatmin sağlayacak kurumlar olduğunu düşünürler. Tüm ilişkilerin, onlara sadece keyif vermesi amacıyla var olduklarını zannederler. Bununla birlikte, ebeveynliğin en yoğun hazzı, ebeveynlerin çocuklarını hiçbir ödül beklemeden sevdikleri zaman yaşanır. Aile hayatı, psikolojik olarak en tatmin edici yaşam biçimidir. İnsanlara pek çok keyifli anlar yaşatır, özellikle çocukların büyümesini izleme keyfini…
Seyahat ederken çocukları görmeyi çok severim; çok masumlar, yüzleri aydınlık ve dürüstler. Çocuklar benim için sevinç kaynağıdır. O kadar masumlardır ki, onları sevip kabul ederseniz, bunu bilirler ve size karşılık verirler. Eğer onları sevmezseniz, elbette bunu da bilirler. Tanrı’nın yaşayan bir tasvirini görmek isterseniz, bunu çocukların gözlerinde görebilirsiniz.
Aile hayatı, en pratik ve tatmin edici yaşam biçimidir.
Çocuklar, özellikle çok küçükken, henüz yalan söylemeyi ve gerçeği gizlemeyi öğrenmedikleri için diğer pek çok insanın algılayamadığı şeylere karşı çok hassastırlar. Ancak büyüdükçe, özellikle sevildiklerini ve güvende olduklarını hissetmedikleri ailelerde, sahte bir benlik algısı geliştirirler.
Hayatım boyunca, çocukları çok seven usta ruhları gözlemledim. Gandhi, çocuklarla oynamayı severdi. Çocuklar ona koşar, karşısına geçip gürültülü sesler çıkartır ve birtakım çocukça oyunlar oynarlardı. Bu esnada çocukların Gandhi’yi rahatsız etmesini engellemeye çalışan yetişkinlere “Bizi rahat bırakın, ben arkadaşlarımla oyun oynuyorum.” diye cevap verirdi.
İçindeki ilahi olanı görme ve sevme kapasitesine sahip bir insan için dünyadaki en büyük mutluluk, bir çocuktur. Çocuklar, iç güzelliklerini özgürce yansıttıklarından en eğlenceli yoldaşlar olurlar. Bazen modern ebeveynler, belki de bu modern dünyada çok stres ve acele içinde yaşadıklarından, hayatlarının en güzel bölümünün tadını çıkarmaya zamanları olmuyor ve bu güzelliği takdir edemiyorlar. .
Ebeveynlik ve sevgi dolu bir partner olma yolunda, spiritüel ilerleme kaydetmek için muazzam fırsatlar olduğundan bu süreç ebeveynler için çok önemlidir. Bir ailede yaşama süreci bize daha çok sevgi dolu, açık, kabullenici ve özverili biri olmayı öğretir. Sevdiğimiz zaman, sevdiklerimizin yüzünde herkesin özündekini görebiliriz. Bencillik olmadan, başkalarını oldukları gibi kabul etmek ve onlara hizmet etmek için kendimizi zorlayarak dar benliğimizin sınırlarını ortadan kaldırmaya gayret edebiliriz. Bu zorluğu farkındalıkla kabul eden ve bilgelikle karşılayan ebeveynler, aile yaşamında öğrendiklerinin sonucu olarak kişisel olgunluk, bilgelik, dinginlik ve sevgi seviyelerine ulaşabilirler.
Siz sevmeyi öğrendikçe ve sevme kapasitenizi eşinizden ailenizi, grubunuzdan milletinizi ve en sonunda tüm dünyayı kapsayacak şekilde sürekli olarak genişlettiğinizde ruhsal yolunuz da gelişecektir.
Yazan : Swami Rama
Çeviren : Şükran Karaduman
Kaynak : https://www.himalayaninstitute.org/wisdom-library/family-life-a-path-of-spiritual-growth/