fbpx
Himalaya Dağları bin yıldır bilgelere ev sahipliği yapmıştır. Vedik çağdan beri yogik öğretiyi bu bilgeler kendi öğrencilerine, o öğrenciler de kendileri bu bilgi ile bilge haline geldiklerinde kendi öğrencilerine bozulmamış bir silsile ile aktarmışlardır. 1200 yıl önce Shankaracharya öğretisini "Himalaya Geleneğinin beş merkezi" olarak düzenlemiştir. Bu beşinden biri olarak bizim geleneğimiz "Bharati" silsilesidir ve Shankaracharyalar ile Shringei Seat ile bağlantılıdır. 

Himalaya Geleneği bir öğretmenin kendini guru ilan ettiği ve öğrencilerin onu sorgusuz sualsiz takip etmesi gerektiği bir gelenek değildir. Bunun yerine öğretiler gelenekten gelir ve öğrenci, öğretmeninin dediklerini desteklemek ve dediklerinden anlam çıkartmak için geleneğe bakar. Geleneğin asıl amacı her insan varlığının içinde bulunan ilahi ateşi uyandırmaktır ve her öğrencinin hedefi kendi asıl benliğini öğrenerek geleneğin ustası olmaktır. Öğrenciye, en yüksek aydınlanmaya giden yolda Gurunun Lütfu ile benliksiz yardımcı olma görevi öğretmene aittir.

Bilinen meditasyon sistemlerinde var olan temel ilke ve pratiklerin hepsi Himayala Geleneğinde mevcuttur ve çoğunlukla bu sistemler ondan türemiştir. Örneğin; vipassana nefes farkındalığını vurgular, transandantal meditasyon bir mantrayı tekrar etmeye odakladır ve hatha uygulayıcıları özellikle duruşa (postüre) dikkat ederler. Lakin bir Himalayalı meditasyoncu doğru şekilde oturmayı öğrenir, tamamen gevşer, doğru şekilde nefes alır ve sonra nefes farkındalığını mantra ile birleştirir. 
Gelenek insan zihnini eğitmek için belli başlı yöntemler öğretir. "Bilinç" denilen enerjiyi, kişinin esas doğasının anlamına uyandırır. Bunu kişinin küçük, ego merkezli kişiliği ve dışsal öğelerle özdeşleşmesi; hep saf, bilge ve özgür olan ebedi benliğine dair bilgi ile değiştirilene kadar sürdürür. Yöntemler bilimsel, sistematik ve içseldir, inisiyasyonun gizemi içerisinde son noktasına varır ve öğrenciler kendileri Usta oluncaya kadar Bilinç enerjisi doğrudan karşılaştırılır. 
Go to top